Canlı Destek

                                   iş hukukunda ayrımcılık tazminatı,
                                       EŞİT DAVRANMAMA TAZMİNATI ,
                                      İş Kanunu Ve Uygulaması Kapsamında Eşitlik İlkesi Kavramı ,
                                       İşverenin Eşit Davranma Borcu ve Eşitliğe Aykırılık Tazminatı ,
                                       İşverenin Eşit Davranma Yükümlülüğü ,
                                       EŞİT DAVRANMAMA TAZMİNATI davasi avukatı ,
                                        Sendikal Nedenle Fesihte İspat Yükü ,
                                      İşverenin İşçiler Arasında Ayrımcılık Yapması ve Eşit

Eşit davranma ilkesi tüm hukuk alanında geÇerli olup, iş hukuku bakımından işverene işyerinde Çalışan işÇiler arasında haklı ve objektif bir neden olmadıkÇa farklı davranmama borcu yüklemektedir. Bu bakımdan işverenin yÖnetim hakkı sınırlandırılmış olup, Çalışan işÇiler arasında keyfi biÇimde ayrım yapılması yasaklanmıştır. Bununla birlikte eşit davranma borcu tüm işÇilerin hiÇbir farklılık gÖzetilmeksizin aynı duruma getirilmesini gerektirmeyip, eşit durumdaki işÇilerin farklı işleme tabi tutulmasını Önlemeyi amaÇ edinmiştir.

İstihdam ve Meslek Konularında Kadın ve Erkeğe Eşit Muamele ve Fırsat Eşitliği İlkesinin Uygulanmasına Dair 5 Temmuz 2006 tarihli Avrupa Parlamentosu ve Konseyinin 2006/54/EC Sayılı Direktifinin “Analık (Doğum) İzninden DÖnüş” başlıklı 15 inci maddesinde, “doğum iznindeki bir kadının, doğum izninin bitiminden sonra işine veya eşdeğer bir pozisyona kendisi için aynı koşul ve şartlarda geri dÖnmeye ve Çalışma koşullarında yokluğu sırasında yararlanmış olacağı her türlü iyileştirmeden yararlanmaya hakkı vardır” şeklinde kurala yer verilerek, doğum iznini kullanan kadın işçi yÖnünden işverenin eşit davranma borcuna vurgu yapılmıştır.

4857 sayılı Yasanın 5. maddesinin ilk fıkrasında, dil, ırk, cinsiyet, siyasal düşünce, felsefi inanÇ, din ve mezhep gibi sebeplere dayalı ayrım yasağı getirilmiştir. İş Kanunu’nun 5. maddesinin ikinci fıkrasında tam süreli - kısmî süreli işçi ile belirli süreli - belirsiz süreli işçi arasında farklı işlem yapma yasağı ÖngÖrülmüş, üÇüncü fıkrada ise cinsiyet ve gebelik sebebiyle ayrım yasağı düzenlenmiş ve bu durumda olan işÇiler bakımından iş sözleşmesinin sona ermesinde de işverenin eşit davranma borcu vurgulanmıştır. Yine değinilen maddenin dÖrdüncü ve beşinci fıkralarında, işverenin ücret ödeme borcunun ifası sırasında ayrım yapamayacağından söz edilmektedir. Burada sÖzü edilen ücretin genel anlamda ücret olduğu ve ücretin dışında kalan ikramiye, prim vb. Ödemleri de kapsadığı aÇıktır.

İşçinin işyerinde olumsuzluklara yol aÇmayan cinsel tercihi sebebiyle ayrım yasağı da buna eklenebilir. Yine siyasî sebepler ve dünya gÖrüşü gibi unsurları esas alan bir ayrımcılık da korunmamalıdır.

İşverenin eşit davranma borcuna aykırı davranmasının yaptırımı İş Kanunu’nun 5. maddesinde düzenlenmiştir. Anılan hükme gÖre işçinin dÖrt aya kadar ücreti tutarında bir ücretten başka yoksun bırakıldığı haklarını da talep imkânı bulunmaktadır. SÖz konusu fıkra metni emredici nitelikte olduğundan, anılan hükme aykırı olan sözleşme kuralları geÇersizdir.

Eşit davranma borcuna aykırılığın ispat yükü işÇide olmakla birlikte, işçi ihlalin varlığını güÇlü biÇimde gÖsteren bir delil ileri sürdüğünde, bu delilin aksi işveren tarafından ispatlanmalıdır.


                        iş hukuk avukatı asli tepeli

***Haksızlıklara Kayıtsız Kalmayalım Davacı Olalım!